Akademik Araştırma Etiği

akademik-arastirma-etigi

Akademik araştırma etiği, üniversitelerde araştırma ve diğer bilimsel faaliyetlerin yürütülmesine rehberlik eden bir etik kurallar sistemidir. Bilimsel bir araştırma, üniversite misyonunun önemli bir parçasıdır. Çoğu durumda, akademisyenlerin kurumlarının dışındaki dünyaya katkıda bulunmalarının ana yolu budur. Ancak araştırma, uygunsuz şekilde veya başkalarının iyiliği dikkate alınmaksızın yürütülürse, insanlar ve topluluklar üzerinde de olumsuz etkilere sahip olabilir. Akademik araştırma etiği, araştırmacıların çalışmalarını nasıl yürüteceklerine karar verirken bu potansiyel sonuçları dikkate almalarını sağlamak için tasarlanmıştır.

Akademik araştırma etiği, bilgilendirilmiş onam, kişilere saygı, yararlılık, zarar vermeme ve adalet gibi ilkeleri içermektedir. Araştırma süreci içerisinde bilim insanları sorumluluk duygusuyla çalışırlar. Bu süreçte sosyal çevreden ya da psikolojik durumlardan kaynaklı ahlaksal sorunların mutlaka akademik araştırma etiği çerçevesinde çözüme kavuşması gerekmektedir. Ancak bu sayede ortaya konulan akademik çalışmanın daha verimli bir şekilde hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. Bu aşamada akademik etiğe uygun davranmak; toplumsal faydayı ortaya koyacak bir araştırmaya imza atmak anlamına gelmektedir.

Araştırma Etiğinin Amacı Nedir?

Akademik araştırma etiğinin amacı, yalnızca denekleri zarar görmekten korumak değil, aynı zamanda onlara bir şekilde mali açıdan fayda sağlayabilecek araştırmalara katıldıkları için yeterli katkı almalarını da sağlamaktır. Akademik araştırma etiği, akademik çalışmanın tüm yönleri için geçerli olan bir dizi ahlaki ilkedir. Bu ilkeler, araştırmacılara karar vermede ve çıkar çatışmalarını çözmede rehberlik eder. Akademik araştırmalarda en yaygın etik sorunlar intihal ve çıkar çatışmasıdır.

Araştırmacılar hem kasıtlı hem de kasıtsız intihalden kaçınmalıdır. Kasıtlı intihal, orijinal yazara veya kaynağa atıfta bulunmadan başka birinin fikirlerinin, kelimelerinin veya verilerinin kasıtlı olarak kullanılmasıdır. Kasıtsız intihal, bir araştırmacının başka bir kişiden veya kaynaktan öğrendiği bir şey için referans vermemesidir. Dolayısıyla araştırma süreci içerisinde yer alan araştırmacıların mutlaka araştırma etiğine uygun bir şekilde davranmaları gerekmektedir.

Kimi zaman akademik araştırmalarda; çıkar çatışması, bir kişi, grup veya kuruluş, kararlarını potansiyel olarak saptırabilecek çatışan çıkarlara sahip olduğunda ortaya çıkar. Örneğin ürünlerini destekleyen araştırmalar yapmanızı isteyen bir şirketten fon alıyorsanız, bu bir çıkar çatışması olarak değerlendirilebilir. Böyle durumlarda da araştırmacının akademik araştırma etiği çerçevesinde faaliyet göstermesi gerekmektedir.

Akademik Araştırma Etiğinin Temel İlkeleri

Akademik araştırma etiğinin bazı temel ilkeleri vardır. Akademik araştırma etiği, deneğin bir deneye veya projeye gönüllü olduğu, çünkü orada bulunmalarının bir nedeni olduğu önermesine dayanır. Araştırmada yer alan deneklere ödeme yapılabilir. Ancak katılmaya zorlanmamalıdırlar. Ücret alıyorlarsa, adil bir şekilde ödenmeli ve saygılı davranılmalıdır.

Araştırmacıların deneklerinin mahremiyetini koruma sorumluluğu da vardır. Bu, çalışmaları için kesinlikle gerekli olmadıkça veya kişi bilgilerinin paylaşılmasına izin vermedikçe kişiler hakkındaki bilgileri başkalarıyla paylaşamayacakları anlamına gelir. Araştırmacı ayrıca, hiç kimsenin bir deney sırasında kimin hangi grupta olduğunu veya ne olduğunu söyleyememesi için her katılımcı hakkındaki tanımlayıcı bilgileri gizli tutmalıdır.

Akademik araştırma etiği, bilim insanlarının güçlerini ve konumlarını kötüye kullanmalarını engelleyen kurallar ve yönergelerdir. Bu kurallar üniversitelerde ve araştırma kurumlarında bulunabilir. Araştırmacılar genellikle zamanları ve kaynakları ile istediklerini yapma konusunda büyük bir özgürlüğe sahiptir. Bu, kurallara uyduklarından veya olası etik ihlallerden kaçındıklarından emin olmak için vicdani sorumlulukları yüklendikleri anlamına gelir.

Akademik araştırmanın çok fazla gücü olduğu için araştırmacıların bu kurallara uyması önemlidir. Çevremizdeki dünyayı nasıl anladığımızı şekillendirir ve toplum üzerinde büyük bir etkisi olabilir. Örneğin, araştırmacılar çok fazla kırmızı et yemenin kanser riskinizi artıracağını gösteren bir çalışma yayınlarsa, bu durum insanların yemek yeme tercihlerini yıllarca etkileyebilir!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arayın
×